Suç Temalı En İyi 5 Netflix Belgeseli

Merhaba YouDaş,

Bu konuda gerçekten kendimden hiç şüphem yok. Çok güzel belgeseller izlediğime inanıyorum 🙂 Nedeni ise kime belgesel önerisi yaptıysam “başka var mı?” dedi 🙂 Bunun temel nedeni, gerçek görüntülerden oluşan belgeselleri çok seviyorum ve izlemek için araştırma yaparken aşırı derecede titiz davranıyorum.

Geçmişi anlatan ve geçmişte yaşanan olaya dair fotoğraf, video görseli olmayan belgeselleri hiç ama hiç sevmiyorum. Bir anlamı olmuyor çünkü. Eğer benim gibi gerçeklikle bağlantılı görsel şölen isteyenler için bi beşlik liste hazırladım, umarım beğenirsiniz 🙂

Hadi şimdi “Suç Temalı En İyi 5 Netflix Belgeseli” önerimize başlayalım

5. Evil Genius (Barbara Schroeder, 2016) | KÖTÜLÜK DEHASI

Önerime en beğendiğim, kaliteli ve vaktinizin asla boşa gitmeyeceği bir belgeselle başlıyorum.
Kötülük Dehası: Amerika’nın en şeytani banka soygununun gerçek hikâyesi. 2003 yılında yaşanan olay Brian Wells’in öldürülmesi hakkında, 2018 yılında çekilmiş gerçek suç belgeseli dizisidir.
Sizlere bahsettiğim gerçek görüntülerden oluşan on numara bir belgeseldir. Bombanın patlayışını bile video kaydına alan bu belgeseli, sadece bir soygun olarak nitelendirmeyin! Sadece soygun olarak bilenler var, siz de aynı hataya düşmeyin, eğer düşünürseniz işte tam o nokta da ciddi bir yanılgıya düşersiniz. İçerisinde ciddi anlamda vahşet, kötülük, kan donduran soğuk kanlılık göreceğiniz kötülük dehası belgesel dizisi benim favori suç belgeselim diyebiliriz. Herkese önerdiğim ilk belgeseldir ve her zaman  olumlu geri dönüşler almışımdır. İlk bölümü izlerken aklınızı kaçırıp, ikinci bölümü izlemek için sabırsızlıkla mouse’a saldıracaksınız.

İzlemek isteyenler için Netflix adresi: buradan izleyebilirsiniz.

4. Unabomber – In His Own Words

Theodore John Kaczynski veya kısaca Ted Kaczynski, Amerikalı matematikçi, anarşist teorisyen, eylemci ve profesyonel bir seri katildir. Ted Kendi savaşında haklı olduğunu düşünen, oldukça zeki bir eylemcidir. Amerika’da ciddi anlamda terör estiriyor ve planlı saldırıları süresince bir çok zafer elde ediyor. Bu saldırıların neticesinde bomba yapımlarında kendisini de oldukça geliştiriyor. İlk yaptığı amatör bombası ile son yaptığı bombası arasında ciddi profesyonel fark mevcut. Belgesel süresince benim hoşuma giden durum, günlükte her şeyini şifreli olarak yazıyor olmasıydı. Bu belgeselde zeki olan sadece Ted değil. Asıl zeki diyebileceğimiz kişi, beni çok etkileyen Ted’in kardeşi David Kaczynski karısı Linda Patrik’tir. Puzzle parçalarını oldukça harika tamamlayan Linda duyduğu şüpheler sayesinde Amerika’yı ciddi bir bombacıdan kurtarıyor. Savunduğu şeyler onu yakalayan FBI ajanlarına bile mantıklı gelmiştir, hatta sizlere bile mantıklı gelecektir. Fakat izlediği yol yanlış olduğu için kabul edilebilirlik ortadan kalkmıştır. Ted’e göre sistemi değiştirebilmenin, değişimi sağlayabilmenin tek yolu, bu şekilde bombalı saldırılarla tehdit oluşturmaktır. Bir yerde yine haklı 🙂

İzlemek isteyenler için Netflix adresi: buradan izleyebilirsiniz.

3. Ted Bundy: Cesetlerle ilişki yaşayan korkunç seri katil

Bu önerimde sizlere çok enteresan bir seri katil olan Ted Bundy belgeselinden bahsedeceğim. O kadar enteresan durumlar söz konusu ki, şu an yazarken tüylerimi diken diken eden durumlardan size biraz bahsedeyim. Beni ne kadar şaşırtabilir ki dediğinizi duyar gibiyim.
Düşünün ki; ortada öldürdüğü üniversiteli genç kızların cesetleriyle ilişkiye girmesinden daha enteresan durumlar var. Bu sizi biraz şaşırtmış olabilir ama inanın daha da enteresan durumlar söz konusu.
Kendisini avukat olarak savunması ise durumların en enteresanı. Neden mi? Çünkü tanıkları kürsüye çıkardığında olayları tekrar tekrar anlattırıp, işlediği cinayetlerden tekrar haz alması.
İşte şimdi asıl şaşıracağınız noktaya geliyorum. Ted Bundy yargılanırken, tüm suçlamalar yapılırken haberlerde onu gören kadınlar ne kadar yakışıklı deyip, mahkeme salonuna onu görmeye geliyordu. İşin enteresan kısmı gelen kadınlar ona aşık oluyor ve onunla evlenmek istiyordu. 35 genç kızı öldürüp, cesetleriyle ilişkiye girmesi, cesetlerden parçalar almasının dışında, ceza evindeyken evleniyor. İşin asıl enteresan kısmı ise bu evliliğinden bir kız çocuğu dünyaya geliyor. Bu onun diğer insanlara yaşattıkları yüzünden ona ilahi bir mesaj olabilir mi? Mutlaka izlemelisiniz.

İzlemek isteyenler için Netflix adresi: buradan izleyebilirsiniz.

2. The Confession Killer – İtiraf Katili, Henry Lee Lucas

Henry Lee Lucas, suçları 1960’tan 1983’e kadar uzanan Amerikalı hükümlü bir seri katildir. Bu belgeselin en sevdiğim tarafı polislerin Henry için özel bir birim kurmaları ve soruşturma süresince Henry’i sürekli video kaydına almalarıdır. Bu da sizlere muazzam bir belgesel izleme şansı veriyor. İzlerken belirli bir bölüme kadar sizi ikna ediyor ve bu adam seri katil diyorsunuz, çünkü sadece kendi ifadelerini görüyorsunuz. Olaylar derinleştikçe Henry’in sadece ifadesinden başka kanıt olmadığını fark etmeye başlıyorsunuz ve bazı şeyler sizlere anlamsız gelmeye başlıyor. Çünkü hiç kanıt yok, yalnızca ifade var. Bu seri katil hikayesinin asıl nedeni rahatlık. Rahatlık tek kelime fakat bu belgeselde içerisinde barındırdığı şeylerden size bahsetmek isterim. Henry sorgulamaya ilk alındığında inkar ediyor ve daha sonra ona güzel ilgi gösteriyorlar. Sigara, yemek ve yatacak yer veriyorlar. Asıl önemli olan şey ise onu adam yerine koyuyorlar. Henry bu durumu asla yaşayamayacak durumda biriydi, neredeyse evsiz (homeless) diyebileceğimiz sefil bir insan olduğu için önce 100 sonra 360 ilerleyen süreçte 600 insan öldürdüm diye itirafta bulunuyor. Bu itiraflar hem rahat yaşamasına, huzur bulmasına, dilediği şeye ulaşmasına olanak sağlıyor ve bu duruma devam ediyor. Ta ki turuncu çoraplı kız davasından idam cezasına çarptırılana kadar. Sonra gerçekleri itiraf etmeye başlıyor. Anlattıklarının kendisiyle bağlantısı olmadığı çok şey ortaya çıkıyor, hatta bazı cinayetleri işleyenlerin başkaları olduğu ortaya çıkıyor. Kesinlikle izlemelisiniz.

İzlemek isteyenler için Netflix adresi: buradan izleyebilirsiniz.

1. Kedilere Bulaşmayın: İnternette Katil Avı

Kedilere Bulaşmayın: İnternette Katil Avı, Kanadalı katil Luka Magnotta’nın yaşadığı süreci konu alan, 2019 yapımlı bir gerçek suç belgesel serisidir. Adını da sevdim “Dont Fuck With Cats” 🙂 Bu belgeseli önerme sebebim ise biraz beyniniz yansın 🙂 Ciddi anlamda keyifli ve uğraşılmış bir belgesel. İlk izlediğinizde bu insanlar ne kadar işsiz dediğinizi duyar gibiyim fakat daha sonrasında gerçekten başarıya ulaşmaları çok tatlı geliyor 🙂 Tontiş ablaların keyifli bir şekilde soruşturdukları ama aynı zamanda psikopata bağladıkları güzel bir suç belgeseli. Bazen ne alaka dediğiniz noktada her şeyin bilinçli olması size güzel gelecek 🙂 Bu insanları anlamak gerçekten çok zor, hastalığın boyutlarının ne kadar farklı olduğunu göreceksiniz.

İzlemek isteyenler için Netflix adresi: buradan izleyebilirsiniz.

Evet, önerilerimin sonuna geldim belkide birinci önerimden sonra devam edemeyip, hemen belgeseli açmış olabilirsiniz 🙂 Buraya kadar okuyabilenler mutlaka yorum yazarsa sevinirim. Hatta izledikten sonra da yorum yazmanızı rica edeceğim, anlattığım kadar var mı bilmek istiyorum 🙂 Yoksa ben ballandıra ballandıra anlatan, izlediği belgesellerden sadece kendisi keyif alan seri belgesel önerici bir ruh hastası mıyım? 🙂

Sevgiler.