Sığınak, Toprak, Yağmur ve Anne. (Anneler Günü Özel)

Sığınaktır;
İnsanların yaşamını idame ettirmesini sağlayan en önemli korunma alanıdır.
Tarih öncesinde bir mağaradır,
Şimdiki zamanda bir evdir,
Kimi zaman kötülüklerden koruyan, sığınılan kimsedir.
Hayatta kalmak için ihtiyacın olan ilk şeydir.
Sığınak: Barınak ve korunaktır.

Topraktır,
2,5 milyon yıllık insanlık tarihinde çok önemli bir dönüm noktasına işaret etmektedir.
Insanlığın gelişiminde etkili rol oynamış, karşılıksız faydalar sağlamıştır.
İnsanlığı düzene sokmuştur.
Yeterli gıda ve besin ile nüfus artışına olanak sağlamıştır
Toprak: verimli ve bereketlidir.

Yağmurdur,
Tanımın güzelliğine bakın.
Gökten damlalar halinde düşen su.
Yağmur, yeterli derecede yağmazsa toprak nemsiz kalacağından bitkiler kendi ihtiyaçları olan suyu alamayıp kuruyacaktır.
İnsanlar ve hayvanlar kuraklık sonucu su temin edemeyecektir.
Tüm canlıların hayatının devam etmesi su’ya bağlıdır.
Yağmur; Çokluk ve bolluktur.
Yağmur’u severim.

Ne toprak susuz bir işe yarar, ne yağmur topraksız, ne de biz onlarsız.
Verimlilik, bereketlilik, çokluk, bolluk,
Kısaca faydalı şeylerin hepsi olan.
Hatta daha fazlası cefakar, vefakar, fedakar olan.
Her zaman yanlış konumlandırdığımız, asıl süper kahraman olan.
Bütün duyguları bünyesinde barındırmayı başaran
Ve hiç haberi yokmuş gibi davranan
SIĞINAK
TOPRAK
YAĞMUR OLAN tek varlık annedir.

Bu kadar duygu yükünü taşırken hiçbir şey yokmuş gibi davranması da bir yüktür.
Yine de hak ettiği değeri gösteremediğimiz bu harika varlıklar, hiçbir zaman asla sesini çıkarmaz.

Doğuruyor
Şiddete uğruyor
Doğuruyor
Öldürülüyor
Doğuruyor
Aslında kendisine ihanet ediyor
Doğurduğu şiddet uyguluyor
Doğurduğu öldürüyor
Susuyor
Sesini çıkarmıyor
Yine de doğuruyor
Hep sahip çıkıyor
Ve hep seviyor

Canına can verdiğin varlıklar sana ihanet ediyor.
Bundan daha fazla acı verecek ne olabilir?
Hanginiz anneniz gibi acınızı kabullenecek kadar güçlü bir yüreğe sahipsiniz.

Yeri geliyor senin için şiddete uğruyor
Senin için gidemiyor.
Kendisi her cefayı çekip susuyor
Sefasını sen sürüyor, susuyorsun.
Sana bir şey olursa kendini siper ediyor.
Peki sen, onun için kendini yeterince siper ediyor musun?
Yeri geliyor bir ekmek almaya gitmiyorsun.

Zamanında bir yazı okumuştum ve çok etkilenmiştim.
Aslında yaralanmıştım.
O kadar ağır bir yazı.

4 kişilik bir aile de 3 dilimlik pasta varsa “Ben pasta sevmem” diyen tek kişi; Annendir…

Okuduğumda yüreğimi burkmuştu
Çünkü okuduğumda anladım, gerçekti.
Herkes bu durumu kendi ailesinde yaşamıştır.
İçinde her şeyi barındırıyor.
Cefayı, fedakarlığı, sahiplenmeyi, sevgiyi her türlü duyguyu.

Annemin;
Her düştüğümüzde ayağa kaldırmak için hep başımızda dikildiğini,
Sahip olduğumuz her şeyi sanki kendisi yapmamış gibi davrandığını
Kendi hayatından 4 evladını yetiştirmek için vazgeçtiğini,
Ananemin hayatı için 6 yıldır kendi özgürlüğünden vazgeçtiğini,
Ve o son dilim pastayı biz yiyelim diye yemediğini gördüm.

Siz kadınların insan olduğu, bizim insan evladı olduğumuz bu Dünya’da
Fiziki gücü dışında hiçbir haltı olmayan biz erkekler adına,
Size ait olan Dünyanızda, hak ettiğiniz özgürlüğü yaşatamadığımız için
Size kendi Dünyanızda nefes aldıramadığımız için tüm annelerden özür dilerim…
Bizim olmadığımızda daha da güzelleşecek,
Sizin olmadığınızda daha da kötüleşecek bu Dünya’dan hiç eksik olmayın.

Benim annem yüz lisan bilir
yüzü de güzel
Her bedende bir insan bilir
sözü de güzel
özü de güzel
Benim annem yüz lisan bilir
yüzü de güzel
Benim annem yüz mevsim açar
yüzü de bahar
Kan ağlasa da gülücük saçar
sözü de bahar, özü de bahar

Anneler gününüz kutlu olsun.
Zeki, başarılı, güçlü ve cennetlik güzel Annem
En çok senin Anneler günün kutlu olsun.
İyi ki varsın
Senin çocuğun olmaktan gurur duyuyorum.
Seni seven oğlun.